Ekrem İmamoğlu tutuklandı: Türkiye ihanete uyandı, meydanlarda sesinizi yükseltin

Ekrem İmamoğlu’nun Tutuklanması: Siyasi ve Toplumsal Yansımalar

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, 19 Mart 2025 tarihinde yolsuzluk ve terör örgütlerine destek iddialarıyla gözaltına alınmış ve 23 Mart 2025’te mahkeme kararıyla tutuklanmıştır. Bu gelişme, Türkiye’de ve uluslararası arenada büyük yankı uyandırmış, geniş çaplı protestolara ve siyasi tartışmalara neden olmuştur.

Gözaltı Süreci ve Suçlamalar

19 Mart’ta sabah saatlerinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, İmamoğlu’nun evine polis ekipleri tarafından baskın düzenlendi. Gözaltına alınan İmamoğlu, ilk ifadesinde kendisine yöneltilen suçlamaları kesin bir dille reddetti ve sürecin siyasi bir kumpas olduğunu ifade etti.

Savcılık tarafından hazırlanan iddianamede, İmamoğlu’nun belediye ihalelerinde yolsuzluk yaptığı, terör örgütleriyle bağlantılı olduğu öne sürüldü. Ayrıca, 2024 yerel seçimlerinde Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) ile yaptığı ittifakın PKK ile ilişkilendirildiği iddia edildi. Savcılık, bu suçlamalar kapsamında İmamoğlu hakkında 15 yıla kadar hapis cezası talep etti.

Tutuklama Kararı ve Mahkeme Süreci

Gözaltı sürecinde dört gün boyunca emniyette tutulan İmamoğlu, 23 Mart’ta İstanbul Adliyesi’ne sevk edildi. Saatler süren duruşmanın ardından mahkeme, kaçma şüphesi ve delil karartma ihtimalini gerekçe göstererek tutuklama kararı verdi. Kararın ardından İmamoğlu, Silivri Cezaevi’ne gönderildi.

Avukatları, mahkeme kararına itiraz edeceklerini ve davanın uluslararası hukuk platformlarına taşınacağını açıkladı. CHP ve diğer muhalefet partileri, kararın siyasi olduğunu vurgulayarak sürecin hukuki değil, tamamen siyasi bir operasyon olduğunu savundu.

Siyasi ve Toplumsal Tepkiler

İmamoğlu’nun tutuklanması, Türkiye genelinde büyük protestolara yol açtı. İstanbul, Ankara, İzmir başta olmak üzere birçok şehirde vatandaşlar sokağa döküldü. Taksim ve Kadıköy’de toplanan binlerce kişi, “İmamoğlu’na özgürlük” sloganları attı. Polis, protestoculara sert müdahalede bulundu ve yüzlerce kişi gözaltına alındı.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, tutuklamayı bir “sivil darbe” olarak nitelendirerek, “Bu karar, halkın iradesine darbedir. İmamoğlu yalnız değildir ve bu mücadele sonuna kadar sürecektir” dedi. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş da yaptığı açıklamada, “Bu karar, adalet sisteminin nasıl siyasallaştığını göstermektedir” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise yaptığı açıklamada, hukukun bağımsız olduğunu belirterek, “Kimse yargıyı etkilemeye çalışmasın, hukuk kendi yolunda ilerler” dedi.

Uluslararası Tepkiler

İmamoğlu’nun tutuklanması, uluslararası kamuoyunda da büyük yankı uyandırdı. Avrupa Birliği (AB) ve ABD Dışişleri Bakanlığı, sürecin şeffaf ve adil yürütülmesi gerektiğini vurguladı. Avrupa Konseyi ve Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komitesi, tutuklamanın siyasi motivasyonlarla yapılmış olabileceğini belirterek, Türkiye’de hukukun üstünlüğünün zedelendiğini ifade etti.

Almanya Başbakanı Olaf Scholz, tutuklamayı “demokrasiye darbe” olarak değerlendirirken, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ise “Türkiye’de demokratik değerlere yapılan bu saldırıyı kınıyoruz” dedi.

Ekonomik ve Sosyal Etkiler

Tutuklama kararının ardından Türk Lirası, dolar karşısında hızla değer kaybetti. Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi %8,72 düşerken, uluslararası yatırımcılar Türkiye piyasalarından çekilme sinyalleri verdi. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, piyasaları sakinleştirmek için çeşitli adımlar atılacağını belirtti.

Sosyal medyada da büyük yankı uyandıran olay, #İmamoğluÖzgürlük etiketiyle dünya çapında trend oldu. Ancak, hükümetin sosyal medya platformlarına erişimi kısıtlama yönünde adımlar attığı da iddia edildi.

Sonuç ve Gelecek Senaryoları

Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması, Türkiye’de siyasi dengeleri değiştirebilecek bir gelişme olarak değerlendiriliyor. CHP ve muhalefet partileri, bu süreçten sonra nasıl bir strateji izleyeceklerini belirlemek için olağanüstü toplantılar düzenlerken, iktidar kanadı sürecin tamamen hukuki olduğunu vurgulamaya devam ediyor.

Önümüzdeki günlerde İmamoğlu’nun avukatları, tutukluluk kararına itiraz edecek ve sürecin Anayasa Mahkemesi’ne taşınması bekleniyor. Bu süreç, Türkiye siyasetinde uzun vadeli sonuçlar doğurabilecek bir gelişme olarak dikkat çekiyor.